18 Ekim 2012 Perşembe

“Seni seviyorum” demenin 20 değişik yolu


Neler yaptığımızda eşimizi mutlu ettiğimizi tespit ederek ortaya “sevgimizi gösterme şekli listesi” çıkardık. Bu listede “seni seviyorum” demenin ufak ama etkili yollarını bulacaksınız.

1- İşe gitmediği bir gün ya da bir hafta sonu kahvaltısını yatağına götürün.
2- Doğum gününde en sevdiği arkadaşlarını çağırarak ona sürpriz bir parti düzenleyin.
3- O çok sevdiği sanatçının, gitmeyi çok istediği konserine bilet alarak sevindirin onu.
4- Eve gelir gelmez ya da yolda buluştuğunuz ilk anda hiçbir şey söylemeden dudaklarına kocaman bir öpücük kondurup kollarına atlayın.
5- Sizin için yemek hazırladığında kötü bile olsa “Eline sağlık, harika olmuş” demeyi ihmal etmeyin.
6- Tuttuğu takımın formasını giyip onunla birlikte futbol maçı izleyin.
7- Buzdolabını eşinizin favori yemeği ve içeceğiyle doldurun. Sonra da dolabın üzerine “Hepsi senin için” gibi mini bir not bırakmayı unutmayın.
8- Duşa girdiğinde siz de arkasından banyoya girip sırtını ovalayarak masaj yapın.
9- Sabah ondan evvel evden ayrılacaksanız evin çeşitli yerlerine komik ve sevgi dolu sözler yazın, sabah güne güzel başlasın.
10- Arkadaş grubuyla dışarı çıktığınızda birbirinizden uzakta oturuyor ve başkalarıyla sohbet ediyor olsanız da arada göz teması kurup sıcak bir gülümsemeyle flörtöz bakışlar atın.
11- Erkek arkadaşlarıyla birlikte dışarı çıkmak istediğinde sorun yaratmayın, bırakın gitsin. Ona güvendiğinizi gösterin.
12- Eğlenceli ve bol alkollü bir gecenin ardından “Sana bu kadar içme demiştim” diye söyleneceğinize bu durumla eğlenin ve eve dönüşte arabayı siz kullanın.
13- Eşinize satranç takımı, oyuncak araba gibi, hobilerine uygun hediyeler alın.
14- İşle ilgili çok önemli bir toplantı öncesinde ona zeki ve çok yakışıklı olduğunu yazdığınız bir mesaj gönderin.
15- Bir tartışma ya da gerginlik sonrası ellerinden tutun ve bir öpücük verin. Bu sayede gerginlik yerini sevgiye ve tutkuya bırakacaktır.
16- Genelde seks yapmayı istediğiniz halde ‘iyi kız’ durumunuza yediremeyip bunu dile getirmekten ya da belli etmekten çekiniyorsanız, bu defa bir değişiklik yapın ve sevişmeyi siz başlatın.
17- İşe giderken giyeceği ceketin cebine sevgi notu yazıp bırakın. Elini cebine attığında mutlu olsun.
18- Küveti iyice köpürtün ve günün yorgunluğunu atması için onu küvete davet edin. Gerisi size kalmış.
19- Sabahları alarm çaldığında hemen yataktan fırlamaktansa alarmı kapatın ve bir süre kucaklaşın.
20- Masaj isteyip istemediğini sormadan şehvetli bir masaj yapın.

EGO TATMİNİ

egoAh bu kadınlar neden bu ülkede böleler?Bara gidersiniz kız size dakikalarca bakar,yanına gidersiniz,”sen beni ne sandın?” çok garipler..Ne sanayım?Güzelsin ve bakışıyoruz geldim işte..Neyse tavlarsınız gezersiniz,hadi eve gidelim evde devam edelim dersiniz,”sen beni ne sandın?”..Neyse eve gidersiniz elinizde içki yaklaşırsınız hoop dur bakalım ”sen beni ne sandın?”..Neyse eve gidersiniz öpüşmeye başlarsınız,ileri gitmek istersiniz,heey ”sen beni ne sandın?”..
Lütfen artık bu oyunları bırakalım,istiyorsak konuya direk girelim..Ben seni bişey sanmadım,sadece güzelsin ve seni istiyorum sen de istiyorsun ama sırf egonu tatmin etmek için beni oyalıyorsun aynı zamanda kendini de..Birini istiyorsanız size yaklaşmasına izin verin..Biliyorum kolay kadın olmak istemiyorsunuz yani bu sizin savunma mekanizmanızın verdiği cevap, yanlız şunu unutuyorsunuz adam malın tekiyse o adamla altı ay sonra da birlikte olsanız hakkınızda iyi şeyler düşünmeyecektir.Birini istiyorsanız ortamda müsaitse anın tadını çıkarın vay efendim basit kadın olmayayım,hemen birlikte olmasam daha iyi olur gibi saçma sapan şeylerle vakit harcamayın..
Bir arkadaşın bir sözü var Türkiye’de kadın tavlamakla avrupa’da,slav ülkelerinde kadın tavlamayı ”premier lig” ile ”amatör lig” de top koşturmaya benzetir hep..Gerçekten Türkiye’de kadınları tavlamak avrupaya kıyasla çok bilgi ve beceri gerektiren bir olay..Bir erkek Türkiye’de rahatlıkla kadınlarla birlikte olabiliyorsa Avrupa’da neler yapar tahmin bile edemiyorum..Ben o rus erkeklerini,o ingilizleri,italyanları gelsinlerde göreyim bakalım Türkiye’de top koşturabiliyorlar mı?Tabi alışkın değil onlar,oralarda çok kolay bu işler,gidersin bir bara kız sana bakıyorsa ısmarlarsın içki sonra kız sorar sana evin yakın mı diye?Hade gel de ısmarla bakayım bizim kızlara bir içki alırsın cevabını anında ” u think that ı am whore or wat?” ;)

Mutluluğunuzu 'Feda' Etmeyin

Hayatınızdaki insana karşı çok fazla sabırlı davrandığınız oldu mu hiç? Hani bazı insanlar vardır, sizi anlamazlar. Onunla aynı yastığı paylaşmanıza, bir ömrü birlikte yaşamanıza rağmen sizi sarıp sarmalamaktan, sevmekten, desteklemekten uzaktır. Sevgi sözcüğü dilinde kalır, onun için yakınlaşmak sadece sevişmekten ibarettir. 
 
 
 
Sair zamanda ise uzaktır... En mutlu anınızda sizi yakalayıp eleştirmekten, yerin dibine sokmaktan zevk alır. İşte bu insanla birlikteyken "Ben aslında çok güçlü biriyim. Bu insanı hayatımda tolere edebilirim. Taşıyabilirim. Sevgiyi göstermese de yaşayabilirim," dediniz mi hiç? Haklarınızdan ödün verdiniz mi? Varabileceğiniz maksimum mutluluklardan fedakârlık ettiniz mi? Acınızı, doymamışlığınızı dillendirmeden, kendinizi hüzne kaptırmadan, etrafınıza mutluluk oyunu oynamaya devam ettiniz mi? "Onlar mutlu olsun da, ben nasıl olsa güçlüyüm, kendimi idare ederim..." Kısacası başkalarını, kendinizden öne koydunuz mu? Bunun tersini yapmak istediğinizde SUÇLULUK yakanıza yapıştı mı hiç? Şimdi daha derinlere gidelim... 
 
 
Bu durumu devam ettirdikçe, para akışınız yavaşladı mı? İşleriniz bozuldu mu? Hele hele, iş sıkıntılarınızı yanı başınızda sizinle hayatı paylaşan insana söylemekten kaçındınız mı? Muhakkak sizi anlamamıştır. Neşenizi, enerjinizi hep aşağı çekmeye devam ettiği için sonunda bütün bolluk ve rızkınızı da diplere çekmeye devam edecek ve kendisi bunun farkına bile varmayacaktır.

Bilinçaltındaki Suçluluk Duygusu 
Güzel bir kadındı. Başarılıydı. Herkes gibi o da mutlu bir yuvaya sahipti. Evliydi ve iki de çocuğu vardı. Ama gelin görün ki, hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi olmuyor. Kocası onu anlayamıyordu. Kendisi kadar güçlü değildi o. İşleri bozulmuştu. Özgüveni yerlerdeydi ve bütün hırsını karısının başarısından, sosyal konumundan alıyordu. Ona sarılmak, dertlerini paylaşmak mümkün değildi. 

 
 
 
Kendisine acımaktan, hayata öfkelenmekten, ailesine sevgi vermeye fırsatı kalmıyordu ki... Genç kadın ailenin direği olmak durumunda kalmıştı. Çocukları onun yüzüne bakıyor, kendi anne babası bile ondan yardım bekliyordu. Kocası kâğıt üzerinde ve yatakta, hatta bedensel olarak bile doymaktan feragat etmişti. Bunun ahlaki bir erdem olduğunu düşünürüz, öyle değil mi? Oysa madalyonun bir de öbür yüzü var. Her türlü alanda daha aza razı olmak, idare etmek, kendimizi arka plana atmak, bilinçaltımızda derin bir yaranın ve SUÇLULUK duygusunun belirtisidir. Ve bu duyguyu temizlemezseniz, gün geçtikçe parasal olarak da derinlere gömülürsünüz. Aşağı çekilirsiniz.

Eş Seçmek Bir Oyun Değildir 
Kilo alırsınız. Yakışıklı ve olgun bir erkek vardı. Varlıklı sayılabilecek kadar güzel para akışı sağlayabildiği bir işi vardı. Ticaretle uğraşıyordu. Ama öyle bir kadınla birlikteydi ki, onu anlamaktan, bütünleşmekten uzak, sadece maddi olanaklara önem veren, markayı, arkadaşlarına hava atmayı içsel mutluluğun anahtarı zanneden bir kadındı... Gençti. Güzeldi. Ve güzelliği, işvesi, giyimi, havasıyla olgun ve yakışıklı iş adamının başını döndürmüştü. 

 
 
Ne yazık ki bu adamın da zaman içinde işleri bozuldu. Yine benzer bir sebeple... Genç kadın ondan para kopartabilmek, lüzumsuz alışverişlerini kabul ettirebilmek için onu suçlu hissettirmeyi seçmişti. Ne tehlikeli bir oyun bu bir bilseniz... Bilinçaltına bu duygu bir kez yerleşti mi, bir daha çıkaramazsınız ve hayatınız zehir olmaya başlar. Ve sebebini asla anlayamazsınız. Eş seçmek bir oyun değildir. Sadece fiziksel özellikler asla yeterli değildir. 
 
 
 
 
Bütünleşemediğiniz, size mutluluk ve hafiflik değil de ağırlık ve suçluluk yükleyen kimseyle birlikte olmayın. Çocuklarınız için bile... Onlara kötü örnek olursunuz. Örnek verdiğim kadın ve erkekle çalıştık ve şimdi işleri düzeldi. Her zaman bilinçaltınızda sıkışmış olumsuz duygularınızı temizlemenin yolunu arayın. Mutluluk ve bolluğun anahtarı burada... Ve lütfen hayatınızdaki insanı doğru seçin

GÜNÜN SÖZÜ

Sağır bir kocayla, kör bir kadın mutlu bir çifttir.
                             Anonim